Göbeklitepe’nin bulunuşu Tarihin sıfır noktası göbekli tepe neolitik dönemin ilk dönemlerine ışık tutan Şanlıurfanın Örencik köyüne yakın bilinen en eski yerleşim yeri göbeklitepeyi inceliyelim.
Göbeklitepe’nin Bulunuşu
1988 yılında, bir sabah her zaman çalıştığı tarlaya giderken, insanlık tarihi ile ilgili bir işareti alacağı aklına bile gelmemişti. Tarla, yeğeni Mahmut Yıldız’a aitti. O yıl arpa ekeceklerdi. Tarlayı sürmeye başladığında bir taş gözüne ilişti. Eliyle toprağı eşelemeye başlayınca, o sert şey parmaklarına dokundu.
İki eliyle kazıp biraz derine inince, ikinci bir cisim daha göründü. Heykele benzeyen iki şeydi. Çıkardı. Şavak yıldız çıkardığı bu heykelleri Şanlıurfa arkeoloji müzesine götürdü. Köyüne dönerken, insanlık tarihini değiştirebilecek bir işareti. Şanlıurfa Müzesi’ne taşıdığının oysaki farkında değildi. “Dünyayı değiştiren adam” olmak ise aklından bile geçmeyecek bir şeydi.
Müze görevlileri bu iki heykeli müzenin deposuna kaldırdı.
Alman arkeolog Klaus Schmidt müzenin deposunda fark ettiği bu iki heykel parçası oldukça dikkatini çeker. Müze yetkililerine bu heykel parçalarının bulunduğu yeri görmek istediğini dile getirir. Uzun uğraşları ve aldığı iziler doğrultusunda arkeolog Klaus Schmidt göbeklitepe de tarihi değiştiricek olan keşif için 1993 yılında aldığı izinle kazı alışmalarına başlar.
Göbeklitepe taşları ve heykelleri
Göbeklitepe’nin bulunuşu ardından kazı çalışmalarında ilk çıkan boğa ve tilki resimleri oyulmuş heykeller çıkarıldı. Merakı git gide artan Klaus Schmidt daha derinlere inerek çalışmalarına devam etti. Göbeklitepe de bulunan 4 adet tapınak heykelleri 12 bin yıl öncesinden günümüze ışık tutmaya başlar.
Çapları 30 metreyi bulan yaklaşık 20 yuvarlak ve oval yapının ortasında 2 adet “T” biçimli, 5 metre yüksekliğinde, kireçtaşından bağımsız sütun yer almaktadır. Yapıların iç duvarlarında da daha küçük sütunlar bulunmaktadır. Göbeklitepe ile ilgili bahsi geçen bilimsel veriler, arkeoloji çalışmalarında neolitik dönemle ilgili kuramsal çerçevenin ve tarihlendirmelerin yeniden değerlendirilmesini gerektiren önemli bilgiler vermektedir. Göbeklitepenin, konumu, boyutları, tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik dönem için ünik bir kutsal alan olduğu anlaşılmıştır. Alan, 12000 yıl boyunca doğal çevresi içinde dokunulmadan kaldığından önemli arkeolojik buluntu vermektedir.
Göbeklitepe keşfedilmeden önce ;
Göbeklitepe’nin bulunduğu alan Şanlıurfa ve çevre iller tarafından bu bölgenin kutsal ve tılsımlı bir alan olduğuna inanılırdı. Burada Alimlerin mezarlarının olduğuna burayı ziyaret etmenin hastalara şifa, çocuğu olmayanların da şifa aradığı. Kurbanların kesilip adakların adandığı yerdi göbeklitepe.
Neolitik dönemde yaşamış insanların doldurup üstü örtülmüş olan göbeklitepe dönemin insanları tarafından sembolleri tahrip edilmeden kapatılarak terk edilmiş. Günümüze kadar tahrip edilmeden ulaşmıştır.
Netflix’in de konu aldığı Atiye dizisi ile göbeklitepe ile ilgili bir kaç konuyu işlemiştir.
Diğer arkeoloji yazılarımız için tıklayın.
Görsel ve yazı kaynakları : https://www.kulturportali.gov.tr/portal/gobeklitepe
https://www.habersanliurfa.net/gobeklitepe-nin-bulunus-hikayesi/35855/
Leave a Reply